Profesör Alımlarına İhtiyaç VardıR..Yeni Üyelerimiz Prof.Luktan Anlıyorsanız Lütfen Başvurunuz..
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Profesör Alımlarına İhtiyaç VardıR..Yeni Üyelerimiz Prof.Luktan Anlıyorsanız Lütfen Başvurunuz..

Hoşgeldiniz, Misafir.
Son Ziyaretiniz: Perş. Ocak 01, 1970
Toplam Mesajınız: 0


 

AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Efsaneler..

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Vanessa Hudgens
1. Sınıf Gryffindor Öğrencisi
1. Sınıf Gryffindor Öğrencisi
Vanessa Hudgens


Mesaj Sayısı : 282
Yaş : 29
Nerden : Tekirdağ
Asa : ≈Krallığın Karanlığı≈
Evcil Hayvanın : Köpek
Kayıt tarihi : 01/07/08

Efsaneler.. Empty
MesajKonu: Efsaneler..   Efsaneler.. Icon_minitimePerş. Tem. 03, 2008 9:05 am

KIZ KULESİ

Kızkulesi`nin mimari yapılanma süreci M.Ö. 341 yılına kadar uzanır. O dönemlerde boğazın çıkıntısı olan bu burun, (daha önce yarımada oldugu ile ilgili söylenceler vardır) "vus" adı ile anılır. Bu tarihte Komutan Chares`in eşi için, mermer sütunlar üzerine yapılan bir anıt mezar kimliğinden sonra, M.Ö. 410`da Sarayburnu`nun bulunduğu yerden, kulenin bulunduğu adaya zincir gerilerek, boğazın giriş ve çıkışlarını kontrol eden bir gümrük istasyonu haline getirilir. M.S. 1110`lere geldiğimizde ise ilk belirgin yapı (kule), İmparator Manuel Comnenos tarafından inşa ettirilir. Savunma kulesi olarak inşa ettirilen bu yapı "Küçük Kale" anlamına gelen Arcla adını alır. Bu yapı ile ilgili net bilgiler olmamakla birlikte bugünkü boyutlarına yakın olduğu düşünülmektedir. İstanbul`un fethi sırasında savunma amaçlı olarak kullanılan kule, 1453 yılından sonra çok farklı amaçlarla kullanılmıştır. Osmanlı döneminde savunma kalesi olmaktan çok bir gösteri platformu olarak kullanılmış ve Mehterler burada adaya yerleştirilen topların atışları ile birlikte nevbet (bir çesit Istiklal Marşı) okumuşlardır. 1509 depreminde zarar gören yapı, daha sonraki yıllarda tekrar inşa ettirilir. Bunun dışında ilave edilen fenerle de gemilere yol gösterme işlevi yüklenir. O dönemde inşa edilen yapı, kule ve kale olarak iki ayrı bölümden oluşmuş ve içine sarnıç yapılmıştır. 1719 yılında fenerden çıkan alevle yanan kizkulesi, 1725 yılında şehrin Başmimarı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından tekrar onarılır. Kule kısmı biraz değiştirilerek üst tarafa camlı bir köşk ve onun üzerine de kurşunla kaplı bir kubbe oturtturulur ve bina kagir olarak tekrar yapılır. 1830 senesinde kolera salgınının şehre yayılmaması için karantina hastanesine dönüşür.Osmanlı İmparatorluğu`nun çöküş devrine girmesi ile tekrar savunma kalesi olarak kullanılmaya başlanır ve toplarla donatılır. Ünlü hattat Rakim`in yazısı ile kapısının üzerindeki mermere Sultan II. Mahmut`un tuğrasını taşıyan kitabe yerleştirilir. 1857`de tekrar fener ilave edilir ve 1920 yılında fenerin lambası otomatik ışık yapma sistemine kavuşur. 1944 senesinde restorasyon yapılır. 1959 senesinde Askeriye`ye devredilir ve radar istasyonu olarak kullanılır. 1982 senesinde Türkiye Denizcilik İşletmeleri`ne devredilir, bu dönemde bir ara geçici olarak siyanür deposu olarak kullanılır.


Geçmisi 2500 yıl öncesine dayanan bu küçük kule, İstanbul`un tarihine eş bir tarih yaşamış ve bu kentin yaşadıklarına görgü şahitliği yapmıştır. Antik çağda başlayan geçmisi ile Yunan`dan Bizans İmparatorluğu`na Bizans`dan Osmanlı İmparatorluğu`na, tüm tarihi dönemlerde var olarak günümüze kadar gelmiştir. İlk olarak Yunan döneminde bir mezara ev sahipliği yapan bu ada Bizans Dönemi`nde inşa edilen ek bina ile gümrük istasyonu olarak kullanılmıştır.Osmanlı Dönemi`nde ise gösteri platformundan savunma kalesine, sürgün istasyonundan karantina adasına kadar bir çok işlev yüklenmiştir. Asli görevi olan ve yüzyıllardan beri varlığı ile insanlara, geceleri ise geçen gemilere göz kırpan feneri ile yol gösterme işlevini hiç kaybetmemiştir. Geçmişten geleceğe en çok da düşlere yol göstermektedir Kizkulesi...


Yüzyıllar boyu hep hikayeleri ile anılan bu kule 2500 yıl sonra Hamoğlu Holding`in yaptığı restorasyondan sonra ilk kez kapılarını insanlara açmıştır. Günümüzde Restoran, bar, cafe ve hediyelik eşya satan bir kompleks olarak varlığını sürdürmektedir.


KIZ KULESİ EFSANELERİ:
Kızkulesi ile ilgili anlatılan ilk hikaye; Ovidius`un kaydettiği bir aşk hikayesidir. Hero ile Leandros adlı iki gencin hüzünlü aşkını anlatan bu hikaye, Hero`nun kuleden ayrılmasıyla başlar. Hero Afrodit`in rahibelerindendir ve aşka yasaklıdır.


Yıllar sonra Afrodit`in tapınağında yapılan bir törene katılmak için kuleden ayrılır ve orada Leandros ile karşılaşır. Birbirine aşık olan iki genç, Leandros`un gece kuleye gelmesi ile aşklarını kutsarlar. Kızkulesi her gece iki gencin gizli aşkına ve yasak sevişmelerine tanıklık eder. Leandros`un yüzerek kuleye geldigi fırtınalı bir günde Hero`nun yaktığı sevda ateşinin feneri söner. Karanlıkta yolunu kaybeden Leandros boğazın sularına gömülür. Sevgilisinin öldüğünü gören Hero da kendini Kızkulesi`nden boğazın sularına bırakır. Kavuşamayan aşıklara atfen anlatılan bu hikayeden başka bir de; Kleopatra`nın sonuna benzer bir sonun anlatıldığı yılan hikayesi vardır. Kehanete göre kralın birine, çok sevdiği kızı onsekiz yaşına geldiğinde bir yılan tarafından sokularak ölecegi söylenir. Bunun üzerine kral denizin ortasındaki bu kuleyi onararak kızını buraya yerleştirir. Kaderin kaçınılmazlığını kanıtlarcasına, kuleye gönderilen üzüm sepetinden çıkan bir yılan, prensesin tenine süzülerek zehrini boşaltır. Kral, kızına demirden bir tabut yaptırarak Ayasofya`nın giriş kapısının üstüne yerleştirir. Bugün bu tabutun üstünde iki delik vardır. Yılanın, ölümünden sonra da onu rahat bırakmadığına dair hikayeler anlatılır. En son anlatılan hikaye ise Osmanlı Dönemi ile ilgilidir. Battal Gazi`nin askerleri ile Kızkulesi`ne baskın yaparak kuleye saklanan hazinelerin ve Üsküdar Tekfuru`nun kızını kaçırdığı ile ilgili hikayedir. Battal Gazi tekfurun kızı ve hazinelerini aldıktan sonra Üsküdar`dan atına atlayıp oradan uzaklaşmıştır. Çokça bilinen "Atı alan Üsküdar`ı geçti" lafı bu hikayeden gelir. Bu hikayeden günümüze gelen bir diğer şey de küçük kulemizin ismi ile ilgilidir. Diğer efsanelerdeki prenseslere de atfen Türkler buraya Kız-Kulesi ismini vermişlerdir. Antikçağ`da Arkla (küçük kale) ve Damialis (dana yavrusu) adları ile anılan kule, bir ara da Tour Leandros ismi ile ün yapmıştır.Şimdi ise "Kızkulesi" ismi ile bütünleşmiş ve bu ismi ile anılmaktadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Vanessa Hudgens
1. Sınıf Gryffindor Öğrencisi
1. Sınıf Gryffindor Öğrencisi
Vanessa Hudgens


Mesaj Sayısı : 282
Yaş : 29
Nerden : Tekirdağ
Asa : ≈Krallığın Karanlığı≈
Evcil Hayvanın : Köpek
Kayıt tarihi : 01/07/08

Efsaneler.. Empty
MesajKonu: Geri: Efsaneler..   Efsaneler.. Icon_minitimePerş. Tem. 03, 2008 9:05 am

KIZ KUMU

Eski zamanlarda civarın kralının kızı ile bir balıkçı birbirlerine aşık olmuş. Ancak, kral kızı balıkçıya varamaz…Hal böyle olunca, kız ile delikanlı gizli gizli buluşuyorlar tabii… Kral baba bunu zaman içerisinde öğreniyor ve bir gece takip ettiriyor kızını… kizkumu Diyorlar ki; balıkçı denizden geliyor, kız kumsalda onu bekliyor, bulunduğu yeri ışıkla işaret ediyor delikanlıya…Ve kral kızı ile delikanlı, gün ağarana kadar aşk oyunları yapıyorlar birbirlerine…Kral bir gece askerlerine kızını yakalamalarını ve kumsalda ışıkla balıkçıya işaret göndermelerini buyuruyor Delikanlı ışığı görünce atlıyor kayığına ve kürek çekiyor bir manga askerin üzerine doğru… Kız askerlerin elinden kurtuluyor ve koşmaya başlıyor sevdiğini kurtarabilmek için ama koyun ta öbür ucuna yetişmesi imkansız…Ama sevda bu; kural falan dinlemez, atıyor kendini sulara… İşte o anda bir mucize gerçekleşiyor! Kızın adım attığı her yer kumsala dönüşürken peşinden koşan askerler bastıkça denize gömülüyor onca ağırlıkla…Kız kayığa kadar koşabiliyor… Ancak bir okçu tam o anda delikanlıyım hedefleyip salıyor okunu… Heyhat!Kız ile delikanlı birbirlerine sarılmışlardır bile ve ok gelip kızla buluşuyor… Derler ki; o kumlar, kızın kanı denize karışınca kırmızıya boyanmış… Delikanlı ise aldığı gibi gidiyor kızı, sonrasını ne gören var ne duyan!…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Vanessa Hudgens
1. Sınıf Gryffindor Öğrencisi
1. Sınıf Gryffindor Öğrencisi
Vanessa Hudgens


Mesaj Sayısı : 282
Yaş : 29
Nerden : Tekirdağ
Asa : ≈Krallığın Karanlığı≈
Evcil Hayvanın : Köpek
Kayıt tarihi : 01/07/08

Efsaneler.. Empty
MesajKonu: Geri: Efsaneler..   Efsaneler.. Icon_minitimePerş. Tem. 03, 2008 9:06 am

LEYLA İLE MECNUN..
Leyla ile Mecnun

Mecnun, bir kabile reisinin dualar ve adaklarla dünyaya gelmiş olan Kays adlı oğludur. Okulda bir başka kabile reisinin kızı olan Leyla ile tanışır. Bu iki genç birbirlerine aşık olurlar. Okulda başlayıp gittikçe alevlenen bu macerayı Leyla nın annesi öğrenir.
Kızının bu durumuna kızan annesi, kızına çıkışır ve bir daha okula göndermez.Kays okulda Leyla yı göremeyince üzüntüden çılgına döner, başını alıp çöllere gider ve Mecnun diye anılmaya başlar.
Mecnun un babası, oğlunu bu durumdan kurtarmak için Leyla yı isterse de Mecnun (deli, çılgın) oldu diye Leyla yı vermezler. Leyla evden kaçarak, Mecnun u çölde bulur.
Halbuki o, çölde âhular, ceylanlar ve kuşlarla arkadaşlık etmektedir ve mecâzî aşktan ilâhî aşka yükselmiştir. Bu sebeple Leylâ yı tanımaz.
Babası Mecnûn u iyileşmesi için Kâbe ye götürür. Duâların kabul olduğu bu yerde Mecnûn, kendisindeki aşkını daha da arttırması için Allahü Tealâya duâ eder:

"Ya Rab belâ-yı aşk ile kıl âşinâ beni
Bir dem belâ-yı aşkdan etme cüdâ beni."

Duâsı neticesi aşkı daha da çoğalır ve bütün vaktini çöllerde geçirmeye başlar.
Diğer tarafta ise Leylâ da aşk ıstırabı içindedir. Bir zaman sonra âilesi, Leylâ yı İbn-i Selâm isimli zengin ve îtibârlı birine verir. Ancak, Leylâ kendisini bir perinin sevdiğini ve eğer kendisine dokunursa ikisinin de mahvolacağını söyleyerek İbn-i Selâm ı vuslatından uzak tutmayı başarır.

Mecnûn, çölde, Leylâ nın evlendiğini arkadaşı Zeyd den işitince çok üzülür. Leylâ ya acı bir sitem mektubu gönderir. Leylâ da durumunu bir mektupla Mecnûn a anlatır.Kendisini anlamadığından dolayı o da sitem eder.Bir müddet sonra Mecnûn un âhı tutarak İbn-i Selâm ölür. Leylâ baba evine döner.
Bir çok tereddütten sonra her şeyi göze alarak, Mecnûn u çölde aramaya başlar. Fakat Mecnûn, dünyadan elini eteğini çekmiş ilâhî aşk yüzünden Leylâ nın maddî varlığını unutmuştur. Leylâ, çölde Mecnûn u bulduğu hâlde, Mecnûn onu tanımaz.
Leylâ onun erdiğini anlarsa da yine onsuz yaşayamaz. Hastalanıp yataklara düşer. Kısa zaman sonra da ölür. Mecnûn, Leylâ nın ölüm haberini öğrenir. Gelip mezarını kucaklar, ağlayıp inler;

"Ya Rab manâ cism ü cân gerekmez
Cânânsuz cihân gerekmez."
Der, kabri kucaklayarak ölür.

Bir müddet sonra Mecnûn un sâdık arkadaşı Zeyd rüyasında, Cennet bahçelerinde birbiriyle buluşmuş iki mesut sevgili görür. Bunlar kimdir? diye sorunca, derler ki:

"Bunlar Mecnûn ile onun vefalı sevgilisi Leylâ dır. Aşk yoluna girip temiz öldükleri, aşklarını dünya hevesleriyle kirletmedikleri için burada buluştular."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Vanessa Hudgens
1. Sınıf Gryffindor Öğrencisi
1. Sınıf Gryffindor Öğrencisi
Vanessa Hudgens


Mesaj Sayısı : 282
Yaş : 29
Nerden : Tekirdağ
Asa : ≈Krallığın Karanlığı≈
Evcil Hayvanın : Köpek
Kayıt tarihi : 01/07/08

Efsaneler.. Empty
MesajKonu: Geri: Efsaneler..   Efsaneler.. Icon_minitimePerş. Tem. 03, 2008 9:07 am

BOŞKA İLE ADMİRA
Boşka ve Admira Yugoslavya parçalanmadan önce Saraybosna’da yaşayan iki genç. Admira Müslüman,Boşka ise Sırp bir aileden.Ama ikisi de Saraybosnalı.çocuklukları aynı mahallede geçer.Lise yıllarında bu iki genç birbirlerine aşık olup nişanlanırlar. 1992 yılının ilkbaharında Boşka ve Admira evlilik planları yaparken Bosna’da savaş başlar.
Bu tarihten itibaren bu iki insanın hayatlarına anlam kazandıran birçok şey savaşın acımasız ellerinde bir bir yok olup gider. Önce Sırp ordusunun Bosna’yı talan edip masum ve savunmasız insanları toplama kamplarında katletmelerini seyrederler.Sonra birlikte büyüdükleri insanların birbirlerine düşman oluşuna,oynadıkları sokakların,yaşadıkları evlerin yıkılışına şahit olurlar. Bütün bu karmaşanın içinde Boşka ve Admira’nın sarılıp tutundukları iki şey vardır: birbirlerine olan sevgileri, ve Saraybosna’ya tutkunlukları.
Birçok Saraybosnalı gibi Boşka ve Admira da hazırlıksız ve savunmasız yakalanırlar Sırp kuşatmasına.Yine de şehri terketmezler.Bu arada Boşka’nın birçok arkadaşı Saraybosna’yı çevreleyen Sırp çetelerine katılırlar ve Boşka’nın da katılması için baskıda bulunurlar. Boşka her seferinde reddeder.
Admira ile birlikte Saraybosna’da kalıp şehirdeki yaşlı ve düşkünlere yardım ederler.Onlar için yiyecek kuyruklarında beklerler. Kışın evlerine odun taşırlar.Kuşatma çemberi gün geçtikçe daha da daralır. Yaşam daha da zorlaşır.Bunun üzerine yaşadıkları yeri terkedip,şehrin merkezine yerleşirler. Bu arada Boşka’nin ailesi Sırbistan’a göçer.
Boşka ve Admira’nın Saraybosna’da verdikleri yaşam mücadelesi iki yıl sürer.Bu arada evlenirler de. 1994 ilkbaharında Sırbistan’a,Boşka’nin ailesinin yanına gitmeye karar verirler. Saraybosna’nın giriş-çıkışlarını tutan Sırp askerlerinden ve şehri savunan direniş gruplarından izin alırlar.
Geçiş günü gelir. Boşka ve Admira,önce Admira’nın ailesini ziyaret edip onlarla vedalaşırlar. Sonra askerlerin onlara söylediği geçis noktasına doğru yürürler. İkisi elele kilit noktasındaki köprüyü geçerler. Köprüden sonra bir iki adım attıkları sırada birkaç el silah sesi duyulur.Boşka ve Admira yere düşerler.
O anda mı ölürler,yoksa daha sonra mı bilinmez. Fakat, ölümde bile rahat bırakmaz savaş Boşka ile Admira’yı.Kimse yanaşamaz yanlarına on gün boyunca. Ailelerin girişimleri sonuçsuz kalır.Ne şehri savunan direniş grupları ne de Sırp askerleri kimseyi yaklaştırmazlar yanlarına. Boşka ve Admira kurtlara, köpeklere yem olurlar. Olay büyür, televizyona, gazetelere yansır. On gün sonra Boşka ve Admira’dan geriye kalanlar,aileler tarafından alınıp gömülür. Kurşunlari hangi tarafın ateşlediği bulunamaz. İki taraf ta birbirlerini suçlarlar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Emilie de Raven
1. Sınıf Ravenclaw Öğrencisi
1. Sınıf Ravenclaw Öğrencisi
Emilie de Raven


Mesaj Sayısı : 117
Yaş : 29
Nerden : Hogwarts
Asa : ≈Mutluluğun Hükumeti≈
Evcil Hayvanın : Kaplan
Kayıt tarihi : 02/07/08

Efsaneler.. Empty
MesajKonu: Geri: Efsaneler..   Efsaneler.. Icon_minitimePerş. Tem. 03, 2008 9:14 pm

Sağol canım
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kate Austen
1. Sınıf Ravenclaw Öğrencisi
1. Sınıf Ravenclaw Öğrencisi
Kate Austen


Mesaj Sayısı : 63
Asa : ≈Değişmezliğin Uçuşu≈
Evcil Hayvanın : kara kedi
Kayıt tarihi : 01/07/08

Efsaneler.. Empty
MesajKonu: Geri: Efsaneler..   Efsaneler.. Icon_minitimeCuma Tem. 04, 2008 12:44 am

Wow teşekkürşer canım Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Efsaneler..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Profesör Alımlarına İhtiyaç VardıR..Yeni Üyelerimiz Prof.Luktan Anlıyorsanız Lütfen Başvurunuz.. :: RP Out ! :: Serbest Kürsü-
Buraya geçin: